Mülkiyet hakkı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile güvence altına alınmış temel haklardan biridir. Ancak zaman zaman devlet kurumları, kamulaştırma süreci işletmeden, özel mülkiyete doğrudan müdahale edebilmektedir. İşte bu duruma kamulaştırmasız el atma denir.
Bu yazıda, kamulaştırmasız el atmanın ne olduğunu, hukuki dayanaklarını, dava süreçlerini ve taşınmaz sahiplerinin hangi haklara sahip olduğunu kapsamlı bir şekilde ele alacağız.
Kamulaştırmasız El Atma Nedir?
Kamulaştırmasız el atma, idarenin bir taşınmaza kamulaştırma işlemi yapmadan el koyması veya malikinin mülkiyet hakkını kısıtlamasıdır.
Genel olarak iki şekilde karşımıza çıkar:
-
Fiili El Atma: Özel mülkiyetteki bir taşınmazın yol, park, okul, altyapı gibi kamu hizmetlerinde doğrudan kullanılması.
-
Hukuki El Atma: İmar planında taşınmazın yeşil alan, okul alanı, yol gibi kamu hizmetine ayrılması ancak kamulaştırma yapılmaması.
Her iki durumda da mülk sahibinin mülkiyet hakkı ihlal edilmiş olur.
Hukuki Dayanaklar
Kamulaştırmasız el atma ile ilgili hukuki düzenlemeler şunlardır:
-
Anayasa m. 35: Mülkiyet hakkı güvence altındadır.
-
Anayasa m. 46: Kamulaştırma, gerçek karşılığı peşin ödenerek yapılır.
-
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu: Kamulaştırma usul ve esaslarını düzenler.
-
Türk Medeni Kanunu m. 683: Malik, malı üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunma hakkına sahiptir.
Kamulaştırmasız El Atma Davaları
Taşınmaz sahibi, kamulaştırmasız el atmaya maruz kaldığında şu yolları izleyebilir:
1. El Atmanın Önlenmesi Davası
Eğer taşınmazda kalıcı bir kamu yatırımı yapılmamışsa, malik idarenin müdahalesinin sonlandırılmasını talep edebilir.
2. Tazminat Davası
Taşınmaz kamu hizmetine tahsis edilmişse ve geri alınması mümkün değilse, malik taşınmazının rayiç bedelini dava yoluyla talep edebilir.
3. İdari Yargı Yolu
İmar planı veya düzenleyici işlemlerle yapılan hukuki el atmalarda idari yargıya başvurulabilir.
Yargı Kararları ve İçtihatlar
-
Yargıtay: Fiili el atmalarda taşınmazın bedelinin ödenmesi gerektiğine karar verir.
-
Anayasa Mahkemesi: Uzun süre kamulaştırılmadan imar planında bırakılan taşınmazların mülkiyet hakkını ihlal ettiğini belirtir.
-
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM): Türkiye’de kamulaştırmasız el atma nedeniyle yapılan başvurularda mülkiyet hakkı ihlalini tespit etmiştir.
Sonuç ve Öneriler
Kamulaştırmasız el atma, hukuk devleti ilkesine aykırı bir uygulamadır. Mülk sahiplerinin haklarını koruyabilmesi için:
-
Taşınmazın durumuna göre adli ya da idari yargıya başvurması,
-
Gerekirse bilirkişi raporlarıyla taşınmazın değerini tespit ettirmesi,
-
Zamanında dava açarak hak kaybına uğramaması gerekir.
Unutmayın: Devlet, kamu yararı gerekçesiyle özel mülkiyete müdahale edebilir ancak bunun karşılığında bedelini peşin ve adil bir şekilde ödemek zorundadır.